Katrına Kıttle'den sarsıcı bir roman. Bu kitaptan sonra bir kitap daha bitirdim aslında ama o kadar etkilendim ki paylaşmak biraz zamanımı aldı.Evlat sahibi olan her anne babanın okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum.
Kitaba başladığımda içinden böyle bir hikayenin çıkacağını gerçekten tahmin bile edemezdim.
Bu kitapta aslında günümüzde de televizyonlarda örneklerini gördüğümüz ve çocuklarımızı sürekli korumaya çalıştığımız çocuk istismarının ne kadar da yakınmızda gelişebileceğini ve çocuklarımıza kimsenin dokunmasına izin vermemiz gerektiğini öğreniyoruz.
Sonra da küçücük bir çocuğun hayatından vazgeçmeyi düşünürken doğru insanlar ile karşılaştığında hayata nasıl bağlanıp, mutlu bir birey olabileceğine şahit oluyoruz.
Arka Kapak:
İnsan ister. Tanımak, güvenmek, sevmek ister. Büyümek, yaşamak,
güçlenmek ister. Bazen sadece ısınmak ister. Bir evin bir odasında,
özgür olmak ister. Kapının dışında başka nefesler de olsun ister.
Gerçekler arzularıyla örtüşmediğinde gözlerini kapatır belki.
Kulaklarına büyük gelen fısıltıları duymamak için başka sesler hayal
eder. Omuzlarına ağır gelen yükün altından kurtulmak için başka diyarlar
düşler. Belki bir an yorulur ve yapmak için güç bulabileceği tek şey
'gitmek' olur. Gitmek, sonsuzluğa… İnsan, var oluşuna son vermeyi tercih
edebilir. Bunu anlaşılması en güç kılan şeyse, bir çocuk tarafından
tercih edilmesidir.
Rabbim bu yıl da aşure pişirmeyi nasip etti. 6 aylık tetkiklerim peşinde koştururken ilk bulduğum fırsatta yaptığım aşuremi sizlerle paylaşmak istedim.
Aşure'nin Hikayesi :
Aşure pişirmek Osmanlıdan sonra daha önem kazanmıştır. Nuh peygamber zamanından geldiği de bilinmektedir. Herkes aşurenin varoluş hikâyesinin Hz. Nuh tufanı ile başladığını bilmektedir. Hz. Nuh, Hz. İdris peygamberden sonra kavmine gönderilen peygamberden biridir. Aşurenin hikâyesi ise şu kıssaya dayanmaktadır:
Oğulları olan, Sam, Ham ve Yasef kendisine iman etmelerine karşın Kenan ve kavminden pek çok kimse ona inanıp iman etmez. 1000 seneden fazla Allah'ın emirlerini kavmine tebliğ etmesine karşın ne yazık ki çok zulme uğrar ve onların alaylarına maruz kalır. Sonunda kavmini Allah'a şikâyet eder. Allah, Hz. Nuh'a çok büyük bir gemi yapmasını emreder. Ve ona yardım etmesi için Cebrail (as) kendisine yardımcı gönderir.
Hz. Nuh emre itaat ederek büyük bir gemi yapar ve kendisine iman eden ne kadar mümin varsa onları gemiye bindirir. Her cinsten birer çift hayvanı da yanlarına alır. Ve Allah sonunda büyük tufanı kopartır. Gökten yağan yağmurlar ve yerden fışkıran sular bütün yeryüzünü kaplar. Ten Nur'un kaynaması ile gemi hareket eder.
Sadece gemiye binen müminler kurtulur. Gemi aylarca suda kalır. Bu zaman zarfında yanlarına aldıkları yiyecekler tükenmeye başlar. Geriye kalan yiyecekleri bir kazanda toplayarak bir çorba pişirmeye başlarlar. O zamanda yapılmış çorbaya bugün Aşure diyoruz. Aşurenin hikâyesi de bir rivayete göre bu kıssaya dayanmaktadır. Yüzyıllardan bu yana değişmeyen bir gelenek haline gelmiştir Aşure. Osmanlı zamanında bu aya çok önem verilir idi. Muharrem ayının 10. günü oruçla başlanırmış güne, kazanlarca aşureler yapılıp eşe dosta, konu komşuya dağıtılırmış. O zamanda aşure dağıtan gönüllü "aşure sebilcileri" varmış. Fakire, fukaraya aşure dağıtırlarmış.
Malzemeler:
250 gram tereyağı
1 kahve fincanı zeytinyağı
1 kahve fincanı sirke
1/2 kahve fincanı toz şeker
1 tatlı kaşığı tuz
1 silme çorba kaşığı mahlep
1 paket kabartma tozu
1 yumurta (sarısı içine akı üzerine)
Aldığı kadar un
Yapılışı:
Yumurta sarısı ve diğer malzemelerimizi bir kaba alalım ve kıvamını alana kadar iyice yoğuralım. Kurabiyelerimize şekil vererek yağlı kağıt serdiğimiz tepsimize dizelim. Üzerlerine yumurta akı sürerek çörek otu serpelim. 180 derecede önceden ısıtılmış fırınımızda pişirelim.
A F İ Y E T O L S U N ....
Malzemeler:
2 adet yumurta (1'inin sarısı üzeri için)
125 gram margarin
1 su bardağı pudra şekeri
3,5 yemek kaşığı irmik
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
3,5 su bardağı un
Şerbeti İçin:
3 su bardağı toz şeker
4 su bardağı su
1 yemek kaşığı limon suyu
Yapılışı:
Öncelikle şerbeti hazırlayalım ve su ile toz şekeri tenceremize alıp kaynamaya bırakalım. Kaynadıktan sonra limon suyunu ilave edip beş dakika daha kaynatarak soğumaya bırakalım.
Karıştırma kabımıza 1 yumurta ve 1 yumurtanın sarısı, margarin, pudra şekeri, irmik, kabartma tozu ve vanilyayı koyarak karıştıralım. Üzerine unu yavaş yavaş ilave ederek iyice yoğuralım.
Elde ettiğimiz hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar ayırarak yuvarlayalım ve üzerinde hafifçe bastırıp oval şekil almasını sağlayalım.
Yağlı kağıt koyduğumuz tepsimize hepsini dizelim ve üzerlerine yumurta sarısı sürelim. Önceden ısıtılmış 180 derece fırında üzerleri kızarana kadar pişirelim.
Fırından çıkardığımız şekerparelerimizin üzerine soğuk şerbetimizi dökelim. Soğuduktan sonra şekerparelerimiz servise hazır.
A F İ Y E T O L S U N .....