29 Aralık'ta 3 aylık kontrol zamanımız gelmişti. Her zamanki gibi tam kan sayımı, ultrason, akciğer filmi sonuçlarım doktorumun ekranına düşmüştü.
Ancak bu sefer şansım yaver gitti ve poliklinik doktoru değişmişti. Yeni gelen doktorun sonuçlarımı diğer doktorlara göre daha detaylı incelediğini görünce içime biraz su serpildi.
Belki dışarıdan bakıldığında bu tetkikler normal bir hastaya yeter gibi, ama biz kolu yada başı ağrıyan hastalar değiliz ve hastalığımızın ihmale gelecek yanı yok.
Doktor bana neden hiç jinekolojik onkoloji doktoruna görünmediğimi sorduğunda şok olduk. Çünkü bu konuda 2 yıldır tedavi görüyor olmama ve dosyamı aynı hastanede farklı doktorlar incelemesine rağmen hiçbiri beni bu birime yönlendirmemişti ve daha önce hiçbir doktor bu soruyu sormamıştı.
Bu vesile ile öğrendik ki rahim kanseri olan ve ameliyat ile tüm rahmi alınan bir kadının da aslında jinekolojik onkoloji doktoruna ekstra bir durum yok ise yılda bir kez kontrol olması gerekiyormuş.
Kısacası son kontrolümden çıkardığım ders aslında kanser hastalarının tetkiklerine yeterince özen gösterilmiyor ve biz her seferinde yeni bir şey öğreniyoruz.
Benim gibi bu hastalık ile savaşan insanlara yardımcı olabilmek adına bunu da sizlerle paylaşmak ve belki de benim gibi bu bilgiye sahip olmayanları bilgilendirmek istedim bu yazımda.
Sağlıcakla kalın...
31 Ocak 2016 Pazar
30 Ocak 2016 Cumartesi
29 Ocak 2016 Cuma
Çocuklara Peynir Yedirmenin Püf Noktası...
Eğer sizinde benimki gibi peynir yemeği red eden bir torununuz yada çocuğunuz var ise yapacağınız krepin içine dilediğiniz peynir çeşidinden kibrit kutusu büyüklüğünde koyabilirsiniz. Sonra bu krepleri bal, reçel veya çikolata ile tatlandırarak afiyetle yemesini sağlayabilirsiniz :)
28 Ocak 2016 Perşembe
27 Ocak 2016 Çarşamba
Yeşil Deniz Kabuğu
Yirmili yaşlarda hayat daha kolaydı. Özellikle de konu aşk olduğunda. Biriyle tanışıyordun, sen onları seçiyordun, onlar seni seçiyordu. Birlikte dünyayı fethedebilirdiniz. Paris'e taşınabilirdiniz. Bir sürü çocuk sahibi olabilir veya çiftçilik yapabilirdiniz. Günlük tuttuğunuz zamanlarda yazdığınız her şeyi yapabilirdiniz. Hayaller, parlak, çarpıcı renklerde yaşanacaktı. Hayat sizindi, ikinizindi. Her şeye birlikte göğüs gerip birlikte yaşayabilirdiniz. Hayatınızı birine bağlardınız ve gerisi önemini kaybederdi. Peki ya şimdi?
"Sarah Jio, her kitabında olduğu gibi, aşk hikâyesini, geçmişi ve gizemi birlikte harmanlayarak içinizi ısıtacak, okuduktan sonra kolay unutamayacağınız bir roman sunuyor. Yeşil Deniz Kabuğu, geçmişin kolay kolay peşimizi bırakmayacağını, dönüp dolaşıp bizi bulacağını son derece tatlı ve merak uyandırıcı bir dille anlatırken, bir yandan da Kailey'yle birlikte çıktığımız bu, zamanlar arası yolculukta, geride bıraktıklarımızı, hayatımızdan silinip gidenleri ve kendi geçmişimizi düşünmemizi sağlıyor.
"Sarah Jio, her kitabında olduğu gibi, aşk hikâyesini, geçmişi ve gizemi birlikte harmanlayarak içinizi ısıtacak, okuduktan sonra kolay unutamayacağınız bir roman sunuyor. Yeşil Deniz Kabuğu, geçmişin kolay kolay peşimizi bırakmayacağını, dönüp dolaşıp bizi bulacağını son derece tatlı ve merak uyandırıcı bir dille anlatırken, bir yandan da Kailey'yle birlikte çıktığımız bu, zamanlar arası yolculukta, geride bıraktıklarımızı, hayatımızdan silinip gidenleri ve kendi geçmişimizi düşünmemizi sağlıyor.
26 Ocak 2016 Salı
Pufidik Poğaça Tarifi...
Malzemeler :
2 su bardağı ılık süt
2 yumurta (1 tanesinin sarısı üzerine sürülecek)
1 çay bardağı su
1/4 su bardağı sıvı yağ
1 paket toz maya
1,5 tatlı kaşığı tuz
1 tatlı kaşığı şeker
Aldığı kadar un
Yapılışı :
5 su bardağı unu eleyerek yoğurma kabımıza alalım. Toz mayayı ilave edip karıştıralım, bu arada suyu ve sütü bir kapta ısıtalım. Tuz, şeker, sıvıyağ ve 1 tam yumurta ile 1 yumurta beyazımızı, su ve sütü de ekleyerek yoğurmaya başlayalım. Hafif elimize yapışan bir hamur olana kadar un ilave ederek yoğurduktan sonra üzerini örterek mayalanması için bekleyelim.
Hamurumuz mayalandıktan sonra elimiz ile şekil vererek tepsimize alalım ve dilersek arasına peynir koyarak üzerinin yumurtasını sürüp 200 derece fırında pişirelim.
AFİYET OLSUNNN....
24 Ocak 2016 Pazar
Ben Ölene Kadar...
O, Aşkı İçin Ölmeye Değil, Ölmemeye Söz Verdi
Vincent, kollarını bedenime sarmadan evvel bakışlarımı yakalamaya çalışıyordu. "Seni kaybetmekten çok korkuyorum," dedi, dudaklarının arasından çıkan nefesiyle saçlarımı okşayarak. "Ve o kadar basit ki, Kate. Tek bir hata yapıyor ve sonsuza kadar yok oluyorsun."
Amy Plum, paranormal üçlemesinin ikinci kitabı olan Ben Ölene Kadar'da Vincent ile Kate'in aşkları uğruna verdikleri mücadeleyi ele alıyor.
Vincent bu kez aşkı için yaşamaya yemin etmiştir. Bu karardan memnun olan Kate, Vincent'ın doğasına aykırı işlere girişmiş olmasından dolayı da rahatsızdır. Yaşadığı karmaşayı bir çözüme kavuşturmaya ve sevgilisini ölümlü bir insana dönüştürmeye karar veren Kate, bilmeden kendini büyük bir tehlikenin kucağına atar.
Vincent'ın başı da beladadır. Onu ve tüm ırkını yok etmeye çalışan ölümsüz ve tehlikeli düşmanlara karşı amansız bir savaşı sürdürürken, bir yandan da bir geri dönen olduğunu öğrenen Kate'in dedesine karşı koymaya çalışmaktadır.
Ölmemeye söz veren Vincent, hayatta kalmayı başarabilecek mi?
Paranormal üçlemenin ilk kitabı Benim İçin Öl ile büyük bir başarı yakalayan Amy Plum, serinin ikinci kitabında da soluk soluğa okuyacağınız bir heyecan fırtınası sunuyor.
17 Ocak 2016 Pazar
Benim İçin Öl...
O, AŞKI İÇİN ÖLMEYE DEĞİL, ÖLMEMEYE SÖZ VERDİ
Amy Plum, paranormal üçlemesinin ilk kitabı olan Benim İçin Öl'de, Amerikada anne babasını trafik kazasında kaybedince, ablasıyla dedelerinin yanına taşınmak zorunda kalan Kate ile onun saf güzelliğine tüm benliğini kaptıran yakışıklı Fransız genci Vincentın ruhlara işleyen aşklarını anlatıyor.
On altı yaşındaki Kate, Brooklyn'den, çoğu kişinin hayalini süsleyen Işıklar kenti Paris'e taşındığında, acı günlerini kitap okuyarak ve sanatla iç içe geçirerek atlatmaya çalışır. O sırada, uyur hâldeyken bile onu görebilen bir çift gözün kendisini aşkla izlediğinden habersizdir. Kate'in, bir kafede kitap okurken gördüğü ve tüm genç kızların yüreğini hoplatacağını, kendisine hiç takılmayacağını düşünerek iç geçirdiği Vincent'ın gözleridir bunlar. Ve Kate de Vincent'a gönlünü kaptırır.
Ama bu aşkın önünde gizemli ve ürkütücü bir engel vardır. Vincent normal bir insan değildir. Hayatını her gün riske atmasına neden olan korkunç bir yazgıya mahkumdur. Ayrıca onu ve tüm ırkını yok etmeye çalışan ölümsüz ve tehlikeli düşmanlara karşı koymak zorundadır.
15 Ocak 2016 Cuma
Muzlu Rulo Pasta
Malzemeler :
Kreması İçin:
- 2 su bardağı süt
- 1 paket vanilya
- 2.5 yemek kaşığı un
- 1 yemek kaşığı nişasta
- 4 yemek kaşığı şeker
- 1 yemek kaşığı tereyağı
- 1 paket Krem şanti
Yapılışı :
İlk önce pastamızın kremasını hazırlayalım. Krema için bir tencereye vanilya ve tereyağı hariç tüm malzemeleri katarak koyulaşıncaya kadar karıştıralım. Kaynadıktan sonra vanilyayı ve tereyağını ekleyip karıştırın ve ocağımızın altını kapatalım ve soğumaya bırakalım.Pandispanyamızı hazırlamaya başlayalım. Yumurtaları ve şekeri bir kapta beyazlaşana kadar iyice çırpalım. Daha sonra un, vanilya ve kabartma tozunu ekleyerek tekrar çırpalım. Tepsimize yağlı kağıt sererek üzerini hafifçe sıvı yağ ile yağlayalım ve hamurumuzu tepsiye alarak 170 derecede yaklaşık 10 dakika pişirelim.
Kekimiz pembeleştikten sonra fırından çıkaralım ve sıcakken rulo şeklini verelim.
Kekimizi yağlı kağıt ile birlikte hem rahat hem de daha kolay sarabiliriz.
Daha sonra rulo yaptığımız kekimizi açarak kremanın tamamını üzerine yayalım ve içine muzumuzu da yerleştir-dikten sonra tekrar rulo şeklinde saralım.
Rulo pastamızı soğuması için en az 1-2 saat buzdolabında dinlendirelim. Soğuduktan sonra krem şantimizi hazırlayarak üzerini tamamen kaplayalım. Üzerine de çikolata rendeleyerek süsleyelim.
Afiyet olsun....
13 Ocak 2016 Çarşamba
Ev yapımı ekmek...
İşte bu da ev yapımı ekmeğim. Tarifi çok basit 500 gr un, su, 1 paket maya, biraz tuz, biraz toz şeker ve çok az sıvıyağ.
Tüm malzemelerimi aşağıda gördüğünüz yardımcıma veriyorum ve istediğim saatte sıcacık ekmeğim hazır. Hatta dilerseniz ekmeği çeşitli unlar ve zeytin, ceviz ile de değişik lezzetler haline getirebilirsiniz...
6 Ocak 2016 Çarşamba
Narlı Cheesecake Tarifim ...
Malzemeler : 2 paket burçak bisküvi
4/3 su bardağı toz şeker
400 gr. labne peyniri
1 yemek kaşığı süzme yoğurt
2 paket krema
3 yumurta ( 1 yumurtanın sadece sarısı)
1 yemek kaşığı un
2 yemek kaşığı nişasta
1 çay kaşığı vanilya
4/3 su bardağı toz şeker
400 gr. labne peyniri
1 yemek kaşığı süzme yoğurt
2 paket krema
3 yumurta ( 1 yumurtanın sadece sarısı)
1 yemek kaşığı un
2 yemek kaşığı nişasta
1 çay kaşığı vanilya
1 çay bardağı nar suyu
1 paket jöle
1 yemek kaşığı tereyağ
Tabanın Yapılışı :
Bisküvileri tereyağı ile birlikte robottan geçirdikten sonra cheesecake yapacağımız kelepçeli çemberimizin altına yağlı kağıt koyarak karışımı güzelce bastırarak taban yapın ve dondurucuda 20 dakika bekletiriz.
1 yemek kaşığı tereyağ
Tabanın Yapılışı :
Bisküvileri tereyağı ile birlikte robottan geçirdikten sonra cheesecake yapacağımız kelepçeli çemberimizin altına yağlı kağıt koyarak karışımı güzelce bastırarak taban yapın ve dondurucuda 20 dakika bekletiriz.
İç Dolgunun Yapılışı :
Labne peyniri ve şekeri iyice karıştıralım ve sonra içerisine krema ile yoğurdu ekleyerek pürüzsüz bir hal alıncaya kadar çırpmaya devam edelim.
Daha sonra kalan malzemelerimizi ekleyerek hepsi harmanlanınca 2 yumurtanın tamamı, 1 yumurtanın sarısını ekleyerek karıştırdıktan sonra en son nar suyumuzu ekleyelim. Hazırlamış olduğumuz tabanın üzerine dökelim.
160 derecede önceden ısıtılmış fırında üzeri hafifçe kızarana kadar pişirelim. (Not: dolgunun çatlamaması için fırının içine su dolu bir kap koyabilirsiniz).
Cheesecake fırından çıkınca soğumasını beklerken jölemizi pişirelim ve içine nar tanelerimizi de ilave edip biraz soğuması için bırakalım. Jölemiz ılındığında cheesecake üzerine dökerek servise hazır hale getirelim.
Afiyet Olsun...
Etiketler:
Kekler,
Lezzet,
Tariflerim,
Tatlılar,
Yorum
4 Ocak 2016 Pazartesi
Kolay Su Böreği Tarifi
Malzemeler :
5 adet yufka
Beyaz peynir
Kaşar peyniri
Sıvıyağ
Tereyağı
1 sürahi su
Yapılışı :
Yufkamızın içine sıvıyağ ve tereyağını karıştırarak sürelim ve peynirini ekleyerek rulo şeklinde saralım ve tepsimiz dolana kadar aynı işlemi tekrarlayalım.
Sarma işlemimiz bittikten sonra 1 sürahi suyumuzu ekleyerek çekmesi için biraz dinlendirelim. Böreğimiz üstteki resimde görüldüğü gibi suyunu çektiğinde kalan suyu iyice süzerek üzerine tereyağımızı döküp, önceden ısıtılmış 200 derece fırında pişirelim.
AFİYET OLSUN...
Etiketler:
Börekler,
Lezzet,
Tariflerim,
Tuzlular,
Yorum
1 Ocak 2016 Cuma
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)