5 Kasım 2016 Cumartesi

Zencefilli Kurabiye Tarifi...


Malzemeler:
125 gram tereyağı
1 çay bardağı toz şeker
1 çay bardağı pekmez
1 yumurtanın sarısı
3 su bardağı un
1 tatlı kaşığı zencefil
1 tatlı kaşığı tarçın
1 tatlı kaşığı kabartma tozu

Yapılışı:
Oda sıcaklığına getirdiğimiz tereyağımızı ve şekerimizi yoğurma kabımıza alıp yoğuralım. Sonra kalan malzemelerimizi de ilave ederek iyice yoğuralım.
Yoğurduğumuz hamuru yağlı kağıdın arasına koyarak merdane yardımı ile açalım. Yarım cm kalınlığında açarak dilediğimiz şekli verelim ve önceden ısıtılmış 180 derece fırında sadece 7 dakika pişirelim.

A  F  İ Y  E  T   O  L  S U  N ...

24 Ekim 2016 Pazartesi

Yabancı Evin Tanıdık Odaları...

Katrına Kıttle'den sarsıcı bir roman. Bu kitaptan sonra bir kitap daha bitirdim aslında ama o kadar etkilendim ki paylaşmak biraz zamanımı aldı.Evlat sahibi olan her anne babanın okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum.

Kitaba başladığımda içinden böyle bir hikayenin çıkacağını gerçekten tahmin bile edemezdim. 

Bu kitapta aslında günümüzde de televizyonlarda örneklerini gördüğümüz ve çocuklarımızı sürekli korumaya çalıştığımız çocuk istismarının ne kadar da yakınmızda gelişebileceğini ve çocuklarımıza kimsenin dokunmasına izin vermemiz gerektiğini öğreniyoruz.
Sonra da küçücük bir çocuğun hayatından vazgeçmeyi düşünürken doğru insanlar ile karşılaştığında hayata nasıl bağlanıp, mutlu bir birey olabileceğine şahit oluyoruz.
 
Arka Kapak:
İnsan ister. Tanımak, güvenmek, sevmek ister. Büyümek, yaşamak, güçlenmek ister. Bazen sadece ısınmak ister. Bir evin bir odasında, özgür olmak ister. Kapının dışında başka nefesler de olsun ister. Gerçekler arzularıyla örtüşmediğinde gözlerini kapatır belki. Kulaklarına büyük gelen fısıltıları duymamak için başka sesler hayal eder. Omuzlarına ağır gelen yükün altından kurtulmak için başka diyarlar düşler. Belki bir an yorulur ve yapmak için güç bulabileceği tek şey 'gitmek' olur. Gitmek, sonsuzluğa… İnsan, var oluşuna son vermeyi tercih edebilir. Bunu anlaşılması en güç kılan şeyse, bir çocuk tarafından tercih edilmesidir.

18 Ekim 2016 Salı

Aşure'nin Hikayesi ...


Rabbim bu yıl da aşure pişirmeyi nasip etti. 6 aylık tetkiklerim peşinde koştururken ilk bulduğum fırsatta yaptığım aşuremi sizlerle paylaşmak istedim.

Aşure'nin Hikayesi :

Aşure pişirmek Osmanlıdan sonra daha önem kazanmıştır. Nuh peygamber zamanından geldiği de bilinmektedir. Herkes aşurenin varoluş hikâyesinin Hz. Nuh tufanı ile başladığını bilmektedir. Hz. Nuh, Hz. İdris peygamberden sonra kavmine gönderilen peygamberden biridir. Aşurenin hikâyesi ise şu kıssaya dayanmaktadır:

Oğulları olan, Sam, Ham ve Yasef kendisine iman etmelerine karşın Kenan ve kavminden pek çok kimse ona inanıp iman etmez. 1000 seneden fazla Allah'ın emirlerini kavmine tebliğ etmesine karşın ne yazık ki çok zulme uğrar ve onların alaylarına maruz kalır. Sonunda kavmini Allah'a şikâyet eder. Allah, Hz. Nuh'a çok büyük bir gemi yapmasını emreder. Ve ona yardım etmesi için Cebrail (as) kendisine yardımcı gönderir.

Hz. Nuh emre itaat ederek büyük bir gemi yapar ve kendisine iman eden ne kadar mümin varsa onları gemiye bindirir. Her cinsten birer çift hayvanı da yanlarına alır. Ve Allah sonunda büyük tufanı kopartır. Gökten yağan yağmurlar ve yerden fışkıran sular bütün yeryüzünü kaplar. Ten Nur'un kaynaması ile gemi hareket eder.

Sadece gemiye binen müminler kurtulur. Gemi aylarca suda kalır. Bu zaman zarfında yanlarına aldıkları yiyecekler tükenmeye başlar. Geriye kalan yiyecekleri bir kazanda toplayarak bir çorba pişirmeye başlarlar. O zamanda yapılmış çorbaya bugün Aşure diyoruz. Aşurenin hikâyesi de bir rivayete göre bu kıssaya dayanmaktadır. Yüzyıllardan bu yana değişmeyen bir gelenek haline gelmiştir Aşure. Osmanlı zamanında bu aya çok önem verilir idi. Muharrem ayının 10. günü oruçla başlanırmış güne, kazanlarca aşureler yapılıp eşe dosta, konu komşuya dağıtılırmış. O zamanda aşure dağıtan gönüllü "aşure sebilcileri" varmış. Fakire, fukaraya aşure dağıtırlarmış.

13 Ekim 2016 Perşembe

Tuzlu Kurabiye Tarifi...


 Malzemeler:
250 gram tereyağı
1 kahve fincanı zeytinyağı
1 kahve fincanı sirke
1/2 kahve fincanı toz şeker
1 tatlı kaşığı tuz
1 silme çorba kaşığı mahlep
1 paket kabartma tozu
1 yumurta (sarısı içine akı üzerine)
Aldığı kadar un 

Yapılışı:
Yumurta sarısı ve diğer malzemelerimizi bir kaba alalım ve kıvamını alana kadar iyice yoğuralım. Kurabiyelerimize şekil vererek yağlı kağıt serdiğimiz tepsimize dizelim. Üzerlerine yumurta akı sürerek çörek otu serpelim. 180 derecede önceden ısıtılmış fırınımızda pişirelim. 

A  F  İ  Y  E  T    O  L  S  U  N ....

5 Ekim 2016 Çarşamba

Şekerpare Tarifim..

Malzemeler:
2 adet yumurta (1'inin sarısı üzeri için)
125 gram margarin
1 su bardağı pudra şekeri
3,5 yemek kaşığı irmik
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
3,5 su bardağı un

Şerbeti İçin:
3 su bardağı toz şeker
4 su bardağı su
1 yemek kaşığı limon suyu

Yapılışı:
Öncelikle şerbeti hazırlayalım ve su ile toz şekeri tenceremize alıp kaynamaya bırakalım. Kaynadıktan sonra limon suyunu ilave edip beş dakika daha kaynatarak soğumaya bırakalım.

Karıştırma kabımıza 1 yumurta ve 1 yumurtanın sarısı, margarin, pudra şekeri, irmik, kabartma tozu ve vanilyayı koyarak karıştıralım. Üzerine unu yavaş yavaş ilave ederek iyice yoğuralım. 

Elde ettiğimiz hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar ayırarak yuvarlayalım ve üzerinde hafifçe bastırıp oval şekil almasını sağlayalım.


Yağlı kağıt koyduğumuz tepsimize hepsini dizelim ve üzerlerine yumurta sarısı sürelim. Önceden ısıtılmış 180 derece fırında üzerleri kızarana kadar pişirelim.

 
Fırından çıkardığımız şekerparelerimizin üzerine soğuk şerbetimizi dökelim. Soğuduktan sonra şekerparelerimiz servise hazır.

A  F  İ  Y  E  T   O  L  S  U  N .....

23 Eylül 2016 Cuma

Kasabada Bir Cadı...

Yeni bir kitap tavsiyesi daha....
Bir solukta okuyup bitirebildiğim kitapların tadı ve yeri her zaman ayrı olmuştur benim için. Anna'nın büyülü hikayesi de böyle oldu. Bir cadı, aşk, büyü ve biraz da gerilim :))



ARKA KAPAK:
Aşk ve büyü bir kördüğüm olduğunda...

Anna, Winter kasabasındaki yeni evine taşındığında buranın biraz garip, hatta adeta büyülü göründüğünün farkındaydı. Fakat yine de biri gelip, ona kendisinin bir cadı ve gizemli yeni evinde bulduğu eski kitabın da bir büyü kitabı olduğunu söyleseydi, buna kahkahalarla gülerdi. Tabii, o muhteşem aşk büyüsünü denemeden önce.

Okulun en yakışıklı çocuğu Seth Waters, Anna'nın karşısına geçip ona aşkını ilan ederken, doğru mu söylüyordu?

Bu sırada, gittikçe büyü dünyasının çekimine kapılan Anna'nın gizli güçleri, kasabadaki cadılar konseyinin de dikkatini çekiyordu.

Fakat konseyin kuralları, cadı klanları arasında bölünmelere yol açarak, kasabayı büyük bir savaşın eşiğine getirecekti. Peki, Anna hisleri ve geleceği arasındaki bu büyük savaşta, kalbinin sesini dinleyebilecek miydi?

18 Eylül 2016 Pazar

Tahinli Cevizli Kek Tarifim ....

 Malzemeler :
3 adet yumurta
1,5 su bardağı şeker
1 su bardağı sıvıyağ
1 su bardağı süt
1 su bardağı tahin
1 su bardağı ceviz içi
2 su bardağı un
1 paket kabartma tozu

Yapılışı:
Yumurta ve şekerimizi çırpma kabımıza alalım ve krema kıvamına gelen dek çırpalım. Sonrasında süt ve sıvı yağımızı da ekleyip biraz daha çırptıktan sonra tahini ekleyerek biraz daha çırptıktan sonra unumunuzu ve kabartma tozumuzu eleyerek ekleyelim. En son olarak cevizimizi de ekleyerek 175 derecede önceden ısıtılmış olan fırınımızda pişirelim.

A F İ Y E T   O L S U N ...

14 Eylül 2016 Çarşamba

Bin Muhteşem Güneş...

Bu kentin ne çatısını aydınlatan ayları sayabilirsin, 
Ne de duvarlarının gerisine gizlenen bin muhteşem güneşi.

Khaled Hosseını'e ait muhteşem bir eser. Afganistan'da yaşanan savaşın insanların hayatlarını nasıl mahvettiğine tanıklık ederken gerçekten sarsılacaksınız. Meryem'in acı dolu hayatıyla başlayan roman Tarık ve Leyla'nın talihsiz hikayesi ile devam ediyor ve sonunda Meryem ve Leyla'nın yolları acı bir şekilde kesişiyor. 


ARKA KAPAK:
Nereye giderseniz gidin, ülkeniz peşinizden gelir. Artık siz orada yaşamasanız da o içinizde yaşar. Afganistan'ın Khaled Hosseini'de yaşadığı gibi…

Bin Muhteşem Güneş, ilk romanı Uçurtma Avcısı'yla tüm dünyada inanılmaz bir başarı yakalayan Hosseini'nin ikinci romanı. Yazar bu romanında da yine doğduğu toprakları anlatıyor. Bu kez iki kadının kesişen yaşamları ve dostlukları üzerinden…

Küçük yaşta evlendirilen kızlar, çocuğu olmayan kadınlar, babaya ya da çocukluk arkadaşına duyulan, geçmişe gömülmüş aşklar…

Khaled Hosseini, hasreti, dostluğu, aşkı ve insanlığı en iyi anlatan yazarlardan. Başarıyla kurduğu olay örgüsüyle, çıkmaz yolların nasıl düzlüklere açılabileceğini gösteren yaratıcı bir kalem.

Bin Muhteşem Güneş, kelimenin tam anlamıyla "beklenen" bir roman… 

11 Eylül 2016 Pazar

Kış Hazırlıklarım Devam Ediyor :))

Kış hazırlıklarım devam ediyor. İkinci posta domates sularım hazır. Toplamda 30 adet domates sosum bitmiş oldu. Kışın çorbalara, makarnalara, menemene ve tüm yemeklerime kullanabileceğim hem yemeklerimi tatlandıracak hem de daha sağlıklı domates soslarım dolapta yerlerini aldı. 





5 Eylül 2016 Pazartesi

Öldürmek İçin Mükemmel Bir Gün...

Mükemmel bir romanın daha sonuna geldim. "Öldürmek için mükemmel birgün" okurken tüğleriniz ürperecek ve zaten benzerini günümüzde de haberlerde sıkça duyduğumuz cinayet ve çocuk kaçırma olaylarına bir kez daha lanet edeceksiniz. 

Romanda katili merak ederek öyle bir sürükleneceksiniz ki okumak için vakit yaratıp bir çırpıda bitireceksiniz. 

""Katil Mutlaka Bir Yerde Hata Yapacak"


 ARKA KAPAK:

Soğuk bir Kasım günü, İtalya'nın Lombardiya Bölgesi'ndeki küçük bir kasabada Senegal kökenli küçük bir kız çocuğu okula gitmek üzere evinden çıkar. İsmi Ami'dir ve bir daha hiç geri dönmez. Babası kızının kaybolduğuna dair ihbarda bulunduğu anda dur durak bilmeyen arama çalışmaları başlar. Soruşturmayı Komiser Sensi yürütmektedir. Üstünden üç ay geçen dramatik olay çözümsüz kalır. Böylece Komiser Sensi şöhretli bir kriminolog olan eski dostu Doktor Claps'i ziyaret etmeye karar verir. Claps daha konuşmanın başında bu buluşmanın gerçek sebebini anlar. Ami kaybolan tek kız çocuğu değildir ve ortada çözülemeyen başka benzer vakalar da vardır. Son üç yılda kimliği hiç belirlenememiş olan başka birçok küçük ceset bulunmuştur. Ve hepsi de katilin benzersiz imzasını taşımaktadır...

31 Ağustos 2016 Çarşamba

Zümrüt Şelaleri...

Kımberley Freeman'ın birkaç günde bitirdiğim muhteşem romanı.  1926 yılında yaşanan bir aşk hikayesinin ve o dönemde yaşanan trajedinin yıllar sonra ortaya çıkacağını kim düşünür ki? Kitapta bir taraftan Violet ve Sam'in aşkını merak ederken, diğer tarafta Lauren'ın araştırmalarının içinde buluyorsunuz kendinizi. Ve en sonunda sevginin ve aşkın insana neler yaptırabileceğine şahit oluyorsunuz. En hızlı bitirdiğim okumak için sürekli boş vakit kovaladığım bir kitap oldu ve şiddetle tavsiye ediyorum...
ARKA KAPAK:
Gözyaşlarınıza eşlik edecek biri varsa yanınızda,
kalbinizdeki boşluk sizi ne kadar ıssızlaştırabilir?

Violet Armstrong 1926 yılında Zümrüt Kaplıca Oteli'nde çalışmaya başladığında aklındaki tek şey, artık çalışacak durumda olmayan annesine bakmaktır. Ancak ötekileştirilenlerin dünyasında yer alsa da kalbine yenik düşerek ünlü Honeychurch-Black Ailesi'nin vârisine âşık olur. Bir gece kuvvetli bir kar fırtınasının gelmesiyle o tutku dolu aşkı da kara gömülür. Ta ki karlar eriyip o gecenin sırrı ortaya çıkana kadar…

Seksen sene sonra Lauren Beck, erkek kardeşinin vefatından sonra annesinin baskıcı tavırlarından sıyrılarak, kendi ayakları üstünde durmaya karar verir. Görkemli Zümrüt Kaplıca Oteli'nin karşısındaki kafede çalışan Lauren, eski otelin restorasyonuyla ilgilenen bir mimarla tanışır. Arkadaşlıkları devam ederken, Lauren 1926 yılında yaşanmış doludizgin bir aşkın mektuplarını keşfeder. Ancak keşfi bununla da sınırlı değildir… Unutulmuş bir trajedinin peşine düşen Lauren, yüzleşeceği gerçekle kendi hayatını da değiştirecek riski göze alabilecek midir?

Büyükannesinin hayatındaki unsurlardan esinlenen Kimberley Freeman, Zümrüt Şelaleleri'nde gizemi, kalp kırıklığını ve farklı hayatlardaki aşkı anlatıyor. Ötekileştirilenlerin dünyasında siz de kendinizden bir parça bulacaksınız…

"Kitapta her dönemin kendi değer yargıları en iyi şekilde işlenirken, kış mevsimindeki Blue Mountains tasviri olağanüstü… Karakterler sizi alıp götürürken romanın nasıl bittiğini anlayamayacaksınız."
 



30 Ağustos 2016 Salı

Cevizli Çikolatalı Kek Tarifim...

Malzemeler :

3 yumurta
2 su bardağı toz şeker
1/2 su bardağı sıvıyağ
1 tepeleme yemek kaşığı margarin
1 su bardağı yoğurt
2,5 su bardağı un
1 su bardağı ceviz
1/2 su bardağı çikolata parçası
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
 
Yapılışı :

Yumurta ve şekerimizi bir kaba alıp köpürene kadar iyice çırpalım. Sonra yağ ve yoğurdu ilave ederek biraz daha çırptıktan sonra kalan malzemelerimizi ekleyerek karışımımızı pişirme kabımıza alalım. Üzerine ve arasına ceviz ve çikolata parçalarımızı da serperek önceden ısıtılmış 175 derece fırında pişirelim.


Porselen Tencerem :)

İşte bu da yeni porselen tencerem. Kütahya porselenin tenceresi ve 4 gündür benimle. Hem tavuk yemeğini hem de pilavı denedim ve enfes bir sonuç aldım. Denemek isteyipte tereddütte kalan herkese tavsiye ederim. Tabii görüntüsü de ekstra güzel :)

 

28 Ağustos 2016 Pazar

Kabaklı, Peynirli ve Dereotlu Börek Tarifim...

Malzemeler:
6 adet yufka
2 yumurta
Zeytinyağı
Yoğurt
Beyaz peynir
1 adet kabak
1/2 demet dereotu
 Yapılışı:
Peynirlerimizi bir kaba alıp ezelim, dereotlarımızı da ince ince kıyıp ekleyelim.
1 adet kabağı rendeleyerek suyunu sıkalım ve rendelenmiş kabağı harcımıza ekleyelim.




















Ayrı bir kaba 2 yumurta, yoğurt ve zeytinyağımızı koyarak karıştıralım. 

Sonrasında yufkalarımızı tepsimize tek tek dizelim ve aralarına yumurtalı harcımızdan sürelim. Orta kata geldiğimizde peynir, kabak ve dereotlu karışımımızı eşit şekilde yayalım. Kalan katların arasına yine yumurtalı harcımızı koyalım ve 200 derece önceden ısıttığımız fırınımızda pişirelim.  


A F İ Y E T        O L S U  N  :)


25 Ağustos 2016 Perşembe

Geri Dönüş Titan 1...

 Tarih tekerrürleri sever!
Geri Dönüş Titan 1 okuduğum son kitap. Gerilim sevenler için tavsiye edebilirim. Çünkü soluk soluğa okuyacağınızdan eminim. Devamını okumak için sabırsızlandığım ender kitapların arasında yerini aldı...

Arka Kapak:
Tarih bir kez daha tekerrür etme cüretini gösteriyor.

Seth'in hayatını tanrılara adamasının üzerinden bir yıl geçti. Ve şimdiye kadar, tanrıların ona verdiği görevler hep şiddetli ve kanlı oldu. Bu durum Seth için sorun değildi. Kan ve şiddete alışıktı. Ancak şimdi Apollo'nun onun için başka bir planı var. Ellerini ve başka bir uzvunu uzak tutmak kaydıyla muhafız rolünü üstlenmek zorunda. Ve kendini dizginleme konusunda gerçekten başarısız biri olduğundan, bu görev onun şimdiye kadarki en zor görevi olabilir.

Josie'nin bu inanılmaz seksi adamın ne olabileceğiyle ilgili hiçbir fikri yok. Ama büyük olasılıkla evden ayrıldıktan sonra başlayan yeni hayatı, Olympos büyüklüğünde bir blenderin içine atılıp püre haline gelmek üzere. Josie ya delirecek ya da antik bir mitin içinden fırlamış bir kâbus onu ele geçirmek için fırsat kollayacak. Daha da kötüsü, altın rengi gözlü, sır saklayan Seth ile arasında oluşan beklenmedik çekim bunların hepsinden daha tehlikeli olabilir.


17 Ağustos 2016 Çarşamba

Yitik Kalpler İstasyonu...

 İşte Muhteşem Bir Kitap Daha...
 
Krıstın Hannah, Sarah Jıo, Melanie Benjamin, Jenna Blum, Amanda Hodkinson, Pam Jenoff, Sarah McCoy, Kristina McMorris, Alyson Richman, Erika Robuck ve Karen White elele vererek İkinci Dünya Savaşı sonrasında umut ve sevginin tekrar filizlendiği bir dönemde Grand Central Terminali'nde geçen bir güne kalplere dokunan hikayeleri ile hayat vermişler.
 
Hergün defalarca geçtiğimiz istasyonlarda, yollarda kimbilir nasıl hayatlar ile aynı nefesi soluyoruz. Kimin ne derdi var yada kim neyin mutluluğunu yaşıyor hiç bilmeden yanlarından geçip gittiğimiz hayatlar var.
 
İşte bu kitapta bu konuda farkındalık yaratmış bence. Okurken duygulandığım, hayata ve etrafıma bakışımın değiştiği bu kitabı şiddetle tavsiye ediyorum.
 
ARKA KAPAK:
O gün binlerce kişi New York'un Grand Central Terminali'nden geçer. Burası insanların hoş geldin ya da elveda demek için geldiği yerdir. Burası yitik kalplerin istasyonudur. Buraya gelen herkesin anlatacak bir hikayesi vardır.
 
Yitik kalpler istasyonunda hayat bir tren gibi kontrolden çıkmıştır sanki. Nereye gittiğinizi, nereden geldiğinizi, bir sonraki köşede sizi ne gibi bir tehlikenin beklediğini bilemezsiniz ama yine de küçük bir kıpırtı kocaman bir umudun hamuru olur.
 
Aralarında Sarah Jio, Pam Jenoff, Karen White gibi sevilen yazarların olduğu dünyanın en tanınmış on yazarından okurken zamanda yolculuğa çıkıp umut ve sevgiye sıkıca sarılacağınız bir başyapıt...
 

16 Ağustos 2016 Salı

Nişastalı Beyaz Kurabiye Tarifi...


Malzemeler:

250 gram tereyağı veya margarin
3 yumurta sarısı
1 su bardağı pudra şekeri
1/2 paket kabartma tozu 
Aldığı kadar mısır nişastası

Yapılışı :

Yoğurma kabımızın içine pudra şekeri, kabartma tozu, yumurta sarısı ve margarini koyup yoğuralım. Yavaş yavaş mısır nişastasını ekleyelim. Yumuşak ve şekil alır kıvama gelene kadar mısır nişastası ekleyerek yoğurma işlemimizi tamamlayalım.

Hamurumuzdan ceviz boyutunda parçalar kopararak yuvarlayalım ve yağlı kağıt serdiğimiz tepsimize dizelim. Önceden ısıtılmış 180 derecede fırında 10 dakika pişirelim. 

Soğuduktan sonra arzuya göre pudra şekeri serperek servis edelim.

A F İ Y E T   O L S U N ...

14 Ağustos 2016 Pazar

Böğürtlenli Pasta Tarifim...

Kızımın doğum günü için yaptığım böğürtlenli pasta tarifim...
 
 
 

Malzemeler:
Keki İçin:
4 adet yumurta
3 kahve fincanı şeker
1 çay bardağı süt
2 yemek kaşığı kakao
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
3 kahve fincanı un

1 paket hazır pasta kreması
Yarım kilo böğürtlen


Üst Çikolata Sosu İçin:
200 gram krema
250 gram çikolata


Yapılışı:
Öncelikle oda sıcaklığında olan yumurtalarımızı çırpalım ve sonra şekeri ekleyip krema kıvamına gelene kadar iyice çırpalım. Sonrasında süt ve kakaomuzu da ekleyip biraz daha çırpalım. En son un, vanilya ve kabartma tozunu da eledikten sonra ekleyerek çırpalım ve 180 derece ısıtılmış fırınımızda pişirelim.


Kekimiz piştikten dinlenmesi için bırakalım (ben bir gün dinlendirdim ve muhteşem bir pandispanya elde ettim).

Kekimizi üç eşit parçaya bölelim ve hazır pasta kremamızın içine böğürtlenlerimizi de karıştıralım. Keklerimizin katlarına kremamızı sürelim. 

Üstü için çikolata sosumuzu hazırlarken 200 gram kremayı ocakta ısıtmaya başlayalım. Kremamız ısınmaya başladığında ocağı kapatıp çikolatamızı içine atalım ve eriyene kadar karıştıralım ve soğumaya bırakalım.


En son olarak çikolata sosumuzu pastamızın üzerine dökelim ve üzerini böğürtlenlerimiz ile süsleyerek buzdolabında dinlendirelim.

A F İ Y E T   O L S U N ...

11 Ağustos 2016 Perşembe

Limon Kokusu...





İşte muhteşem bir kitap tavsiyesi daha.......
Okurken bazen mutluluğu hissedecek, bazen meraklanacak, bazen de duygulanıp gözleriniz yaşaracak. Ben okurken hem duygulandım hem de keyifle bitirdim.

İnsan sevdiği için neler yapabilir? iyiliğin de bir bedeli var mıdır?
 






Arka Kapak
Julia, amcasının Malibu'da okyanus kenarında, muhteşem bir doğanın içerisinde uzanan malikânesine giderken aklında tek bir şey vardır: huzur bulmak.Yıllardır insanlardan kaçmaktadır. Tam beş yıldır… Kızını kaybettiği o korkunç kazadan beri zamanını sadece, nerede hata yaptığını düşünerek geçirmiş ve içine kapanmıştır. Malikâneye vardığında, limon bahçesini çekip çeviren Roberto dışında arazide kimsenin olmadığını görür. Amcası için çalışan Roberto'yu ilk gördüğü andan itibaren, sanki yıllardır tanıyormuş gibi hisseder. Onları böylesine benzer kılan şeyse, yaşadıkları acıdır. Roberto da tam beş yıl önce, Meksika sınırından kaçak yollarla geçmeye çalışırken çölde kızını kaybetmiştir ve yıllardır haber alamadığı kızının öldüğünü düşünmektedir.Julia bu hikâyeyi öğrendiğinde tek bir şey ister. Roberto'nun kayıp kızı Rosa'nın izini sürmek. Kendini bu işe adar ancak yapılan her şey gibi, iyiliklerin de bir bedeli vardır. Julia bu bedeli ödemeye hazır mıdır?

10 Ağustos 2016 Çarşamba

Şeftalili Kek Tarifi...


Malzemeler :
100 gr tereyağı
1 su bardağı toz şeker
1/4 su bardağı yoğurt
3 adet yumurta
1 paket vanilya
1,5 su bardağı un
1 paket kabartma toz
üzeri için şeftali dilimleri

Yapılışı :
Öncelikle tereyağı, şeker ve yoğurdu iyice çırpalım. Sonra yumurtaları teker teker kıralım ve sürekli karıştırmaya devam edelim. Bu aşamada kek karışımımız kesmiş gibi oluyor ancak endişe etmeyelim çünkü bu durum normal. Vanilyamızı ekleyip iyice karıştırdıktan sonra un ve kabartma tozunu ekleyip sadece karışana kadar çırpalım. Harcımızı yağlanmış kek kalıbımıza dökelim ve üzerini dilimlenmiş şeftaliler ile süsleyelim. Önceden ısıtılmış 180 derece fırında yaklaşık 60 dakika pişirelim.

A F İ Y E T  O L S U N ....

5 Ağustos 2016 Cuma

Akşama Ne Pişirsem...

Börülce Salatası
Bu sabah taze taze semt pazarından aldığım börülcelerim ile salata yaptım ve sizlerle de paylaşayım istedim :)


Malzemeler:
Yarım kilo börülce
3 adet domates
3 diş sarımsak
Limon suyu
Zeytinyağı
Tuz

Yapılışı:
önce börülcelerimizin kılçıklarını ayıklayalım ve yumuşayana kadar haşlayalım. Haşlandıktan sonra buzlu suyu alarak biraz bekletip şoklama yapalım ve süzelim. Ayrı bir kapta domateslerimizi rendeleyelim ve daha sonra üzerine dökmek için bir miktarını ayıralım. Kalan domates rendelerimize tuz, zeytinyağı, sarımsak ve limon suyumuzu ekleyip iyice karıştırdıktan sonra börülcelerimizin üzerine dökelim. Börülcelerimizi servis yapacağımız kabımıza alarak üzerine ayırdığımız rendelenmiş domateslerimizi dökelim.

A F İ Y E T  O L S U N ...

30 Temmuz 2016 Cumartesi

Bir Kedi, Bir Adam, Bir Ölüm

 
Zülfü Livaneli'nin 2001 yılında yayımlanan muhteşem romanı.
Stockholm'e mülteci olarak gelip yerleşen insanların geçmişte yaşadıkları acıları ve kendileriyle baş başa kaldıklarında hissettiklerini okurken sizin de hissedebileceğiniz mükemmel bir anlatım. Geçmişte size acı çektiren bir insandan intikam almak için yanıp tutuşurken o avucunuzun içine düşse ne hissederdiniz? Affetmek mi? yoksa intikam mı?

Arka Kapak :“Arkadaşlarım bunun farkında değil ama ben bu bağlantıların üstünde ya da dışındayım. Onlar gibi davranmaya, onlara benzemeye çalışıyorum, lakin içim farklı, işte romanı yazan zavallı arkadaşımın inemediği derinliklerden biri de bu. O beni, politik geçmişi olan ve Kuzey sürgününe savrulmuş, sıradan insanlardan biri sanıyor. Başımdan geçenleri, benden daha ilginç buluyor. İçimdeki derin ve köklü karanlığın farkında değil. Çünkü insanları konuşarak tanıyamazsınız. Konuşmak, canlı yaratıklar arasındaki en etkisiz iletişim aracı. Dil yalan söylüyor, olanları çarpıtıyor, insanlığın hiç bıkıp usanmadığı klişeleri tekrarlıyor. Bu yüzden, insanları dinlemek onları anlamak için yeterli değil.”

12 Mart rüzgârlarının İstanbul’dan Stockholm’e savurduğu bir mülteci
olan Sami Baran, yattığı hastanede Türkiye’den bir hastayla karşılaşır.
Bu adam, başına gelenlerin sorumlusu olarak gördüğü eski bir bakandır.
Ondan intikamını almak amacıyla Şili, Uruguay, İran gibi farklı
ülkelerden gelmiş mülteci arkadaşlarıyla birlikte bir plan yapar.
Ancak, bu planı gerçekleştirmek o kadar kolay olmayacaktır: Sami Baran, anadilin yeri geldiğinde düşmanla da anlaşma aracı olabileceğini hesaba katmamıştır. Ve bu, planın önündeki engellerden sadece biridir...
Zülfü Livaneli’nin usta kaleminden, sürgün yaşamı ve öldürmek-bağışlamak ikilemi üzerine, okurları ve eleştirmenleri değişik kurgusu
ve beklenmedik finalleriyle de etkileyen, kusursuz bir roman.

25 Temmuz 2016 Pazartesi

Kaşar Peynirli Omlet Tarifim...


Yapılışı :
3 yumurta, tuz ve karabiberi iyice çırparak tereyağı erittiğimiz tavada iki tarafını eşit olacak şekilde pişirelim. Omletimizi servis tabağına alarak arzuya göre dilimlenmiş yada rendelenmiş kaşar peynirini arasına döşeyerek saralım. Afiyet olsun....

10 Temmuz 2016 Pazar

Közlenmiş Patlıcan ve Biber Salatası Tarifim...

 

Malzemeler :
3 adet patlıcan
3 adet kırmızı biber
1 diş sarımsak
Zeytin yağı
Tuz
Nar Ekşisi
Balsamik sirke

Yapılışı:
Patlıcan ve biberlerimizi közleyelim. Közlenmiş patlıcan ve biberlerimizin kabuklarını soyarak, tuz, zeytin yağı, sarımsak ve arzu ettiğimiz kadar nar ekşisi ile sirkemizi ekleyelim. Salatamız servise hazır...

A F İ Y E T  O L S U N :)

21 Haziran 2016 Salı

Gündüz Sefası...

 
Sarah Jıo'nun muhteşem bir kitabı daha. Bu kitabı okurken kendinizi hikayenin akışına kaptırıp elinizden düşürmek istemeyeceksiniz.
 
Muhteşem yüzen evlerde geçen aşk hikayeleri. Bir taraftan Ada ve Alex'in aşkının gelişmelerini okuyarak mutluluklarına şahit olurken diğer tarafta Penny ve Colin'in aşk hikayesinin bilinmeyenlerini merak edeceksiniz.  
                                           
Acı ne kadar derinde olsa da zamanla tüm çiçekler güneşe döner yüzünü…

Kalbin anahtarıdır gündüzsefası. Ruhlarında en derin izleri taşıyanları bile çiçekleriyle sarmalar, filizleriyle umut taşır. İşte böyle gündüzsefasının süslediği bir yüzen evde yaşayan Penny Wentworth, 1950'li yıllarda ünlü bir ressamla evlidir. Her şeye sahip olan Penny'nin tek eksiği ise küçük evlerini taçlandıracak bir bebektir. Ancak gün geçtikçe tek eksiğinin bu olmadığını anlayacaktır çünkü sevgiyi yürekten hissetmek gerekiyordur. Onun hissettiği tek şey ise içini kemiren acıdır…

Ada Santorini New York'ta yaşadığı trajediden sonra ağır depresyondadır. Kendini toparlamak için Seattle'a Tekneler Caddesi'ne gelir. Burada kiraladığı bir yüzen evde eski bir sandık bulur. Sandıkta Penny Wentworth adında bir kadına ait eski eşyalar vardır. Gariptir ki Tekneler Caddesi'ndeki hiç kimse bu kadınla ilgili konuşmak istememektedir. Merakına yenik düşen Ada, Penny'nin gizemli geçmişine adım atarken kendi geleceğini de örmeye başlayacaktır.

Okuyucuları kalemiyle büyüleyen Sarah Jio'dan bir başyapıt daha. Gündüzsefası'nı okurken, ne kadar imkânsız görünse de her şeyin bir umuda açılacağını göreceksiniz.
 

18 Haziran 2016 Cumartesi

Vişneli Cheesecake Tarifimmm...

Vişne mevsimi gelmişken bir de cheesecake tarifimi vişneli denemek istedim. Gerçekten muhteşem bir lezzet çıktı ortaya :))

Malzemeler :
2 paket burçak bisküvi
4/3 su bardağı toz şeker
400 gr. labne peyniri
1 yemek kaşığı süzme yoğurt
2 paket krema
3 yumurta ( 1 yumurtanın sadece sarısı)
1 yemek kaşığı un
2 yemek kaşığı nişasta
1 çay kaşığı vanilya

1 çay bardağı taze vişne suyu
1 yemek kaşığı tereyağ



Sosu için :
1 su bardağı vişne suyu
1 yemek kaşığından biraz az nişasta
1 yemek kaşığı şeker
Tabanın Yapılışı      :Bisküvileri tereyağı ile birlikte robottan geçirdikten sonra cheesecake yapacağımız kelepçeli çemberimizin altına yağlı kağıt koyarak karışımı güzelce bastırarak taban yapın ve dondurucuda 20 dakika bekletiriz.



İç Dolgunun Yapılışı :Labne peyniri ve şekeri iyice karıştıralım ve  sonra içerisine krema ile yoğurdu ekleyerek pürüzsüz bir hal alıncaya kadar çırpmaya devam edelim.
Daha sonra kalan malzemelerimizi ekleyerek hepsi harmanlanınca 2 yumurtanın tamamı, 1 yumurtanın sarısını ekleyerek karıştırdıktan sonra en son  taze vişne suyumuzu ekleyelim. Hazırlamış olduğumuz tabanın üzerine dökelim.

 

160 derecede önceden ısıtılmış fırında üzeri hafifçe kızarana kadar pişirelim. (Not: dolgunun çatlamaması için fırının içine su dolu bir kap koyabilirsiniz).
 
 
 Cheesecake fırından çıkınca soğumasını beklerken üzeri için sosumuzu hazırlayalım. Bir kaba vişne suyu, nişasta ve şekeri koyalım ve pişirelim. Sosumuz ılındığında cheesecake üzerine dökerek servise hazır hale getirelim.

Afiyet Olsun...

9 Haziran 2016 Perşembe

Kırmızı Saçlı Kadın...

Bir kitabın daha bitişi. Orhan Pamuk ve Kırmızı Saçlı Kadın. Bu kitabı okurken en çok hissettiğim duygu meraktı. Aşk, tesadüfler, vicdan ve kitabın sonunda da şok olacağınız bir gerçek ile karşılaşacak ve çok şaşıracaksınız.
Ben keyifle okudum ve gerçekten tavsiye edeceğim güzel bir roman.
 
İlk aşk deneyimi bütün bir hayatı belirler mi?
Yoksa kaderimizi çizen yalnızca tarihin ve efsanelerin gücü müdür?

 Orhan Pamuk’un son çıkan romanı olan Kırmızı Saçlı Kadın’ın hikayesi oldukça farklı. Yüzyıllar önce yazılmış olan efsaneler ile günümüz konularını bir araya getiriyor. Aşk, kıskançlık ,baba-oğul ilişkilerini tarihsel olaylar üzerinden anlatan Pamuk bizi otuz yıl öncesinin İstanbuluna da götürüyor. Ayrıca o dönemin tiyatrosu ve inşaatları hakkında da önemli ölçüde fikir sahibi olmamızı sağlıyor.

 

24 Mayıs 2016 Salı

Yağmur Sonrası...

Sarah JIO'dan mükemmel bir kitap daha. Yeni bitirdiğim bu kitabı hemen  sizlerle paylaşmak istedim. Sarah'ın okuduğum bütün kitaplarından zaten çok etkilenmişimdir ama bu kitapta sanki o adada, o savaşın ortasında bir kenardan her şeyi izliyormuşum gibi hissettim. Tüm karakterler, tüm sahneler sanki gözümün önünde canlanıyor gibiydi. Çok keyif alarak okuduğum, duygulandığım, tüylerimin diken diken olduğu ve okuyamadığım zamanlarda sürekli aklımın kaldığı bu kitabı şiddetle tavsiye ediyorum :)
 
Arka Kapak:
II. Dünya Savaşı'nın tam ortasında yaşanan yasak aşk ve işlenen korkunç bir cinayet...

Umut tükenmiş gibi görünse de ikinci şans her zaman vardır... Ya yoksa?

Anne Calloway ne kadar çabalasa da yetmiş yıldır peşinden gelen anıları bir türlü aklından silemiyordur. Bora Bora Adası'ndan adına gelen gizemli bir mektup ise adeta kapanan yarasını yeniden açar.

1942 yazında, II. Dünya Savaşı'nın en hararetli zamanında Bora Bora Adası'nda görev almak için orduya hemşire olarak katılan Anne, genç, güzel ve nişanlı bir kadındır. Ancak orada hiç hesap etmediği bir durumla karşılaşır. Aşk… Kalbini tutkuyla dolduran, yakışıklı asker Westry Green'e karşı koyamaz. Kısa sürede aşkları, adadaki amber çiçekleri gibi filizlenirken, sazdan çatısı olan bir bungalovun altında gizli bir dünyayı paylaşırlar. Ta ki bir gece tüyler ürperten bir cinayete şahit olana kadar... Savaş rüzgârıyla ayrı yerlere savrulan çift, bir daha asla bir araya gelemez. Peki Anne, onca sene sonra çıkagelen bu mektubun izinden gidip taşıdığı vicdan azabını sonlandırabilecek midir?

Ya siz, araya zaman, mekân, kişiler girse de gerçek aşkın peşinden gitmeye cesaret edebilir misiniz?
Mart Menekşeleri ile gönüllere taht kuran Sarah Jio'dan muhteşem bir başyapıt... Yağmur Sonrası ile tutkunun zaman tanımayan öyküsünü okurken, gözyaşlarınıza hâkim olamayacaksınız.  

18 Mayıs 2016 Çarşamba

Vişneli Kek Tarifim...


 

Malzemeler :
3 yumurta
2 su bardağı toz şeker
1/2 su bardağı sıvıyağ
1 tepeleme yemek kaşığı margarin
1 su bardağı yoğurt
2,5 su bardağı un
1 su bardağı vişne
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
 
Yapılışı :

Yumurta ve şekerimizi bir kaba alıp köpürene kadar iyice çırpalım. Sonra yağ ve yoğurdu ilave ederek biraz daha çırptıktan sonra kalan malzemelerimizi ekleyerek karışımımızı pişirme kabımıza alalım. Üzerine ve arasına çekirdekleri çıkartılmış vişnelerimizi de serperek önceden ısıtılmış 175 derece fırında pişirelim.
 
 
  AFİYET OLSUN...