Susanna Tamaro bu kitabında seksen yaşında bir büyükannenin uzaklarda olan torununa yazdığı mektuplardan oluşan bir kitap. Çok yalın bir şekilde, gündelik konuşma diliyle yazılmış olan bu sevgi dolu mektuplar, hem bir iç döküş hem de bir bilgenin vasiyeti niteliğinde. Yaşlı büyükanne, bu mektuplarında kendisinin ve kızının dokunaklı yaşamlarının gizli kalmış yönlerini açığa vuruyor ve kendisiyle olan iç hesaplaşmasını birlikte yürütüyor. Değişen gelenekler, altüst olmuş değerler karşısında hissettiklerini, torununa sevgiyle aktarmaya çalışan bu yaşlı kadın, gençliğinde yapmayı göze alamadığı şeyleri yapmasını torununa öğütlerken şöyle diyor: "Yapmaya değecek tek yolculuk, içimize yaptığımız yolculuktur; o özgün çağrıya kulak vermeli, yüreğimizin götürdüğü yere gitmeliyiz".
Kitabı keyifle okudum ve sizin de okumaktan keyif alacağınızı düşünüyorum. Aslında herkes yüreğinin götürdüğü yere gidebilse nasıl bir dünyada yaşıyor olurduk acaba..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder