23 Mart 2016 Çarşamba

Kırık Dökük

Bu etkileyici ve duygusal çıkış romanı sadece psikolojik bir gerilim olmakla kalmıyor, aynı zamanda yeni anne olmuş bir kadının en büyük korkusunu tüylerinizi ürpertecek bir gerçeklikle gözler önüne seriyor.

Tony endişeliydi. Eşi Anna yeni doğan bebekleriyle pek başa çıkamıyordu. Anna bir bebek sahibi olmayı öyle çok istiyordu ki, Jack doğduğunda, hastaneden eve bir aile olarak dönmek ikisini de çok mutlu etmişti. Tüm bunların sadece altı hafta önce olduğuna inanmak zordu.

Fakat Anna o zamandan beri kendisi gibi değildi. Bir an ağlarken bir sonraki anda fazlasıyla iyimser bir hal alıyordu. Tony bunun yeni doğan bir bebekle başa çıkmaya çalışırken normal olduğunu, Anna'nın bu yeni duruma alışmaya çalıştığını düşünmüştü. Kendisi işiyle meşguldü ve zamanla her şeyin düzeleceğine emindi. Fakat işler hiç de öyle olmadı. Şimdi Anna ve Jack kayıptı. Ve Tony bir şeylerin fazlasıyla yanlış olduğunu nihayet fark ediyordu… Bu ailenin başına gelenler tüylerinizi ürpertecek, nefesinizi kesecek ve canınızı acıtacak.
  

Ben bu kitabı okurken Anna'dan çok Tony'i suçlu buldum. Çünkü aile bir bütündür ve bu bütünü oluşturan herkes içinde yaşanan mutluluk ya da trajedinin bir parçasıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder